Hz. EBU BEK�R ES SIDD�K (r.a) (571-634)

Hz. Muhammed (s.a.s.)'in �sl�m'� tebli�e ba�lamas�ndan sonra ilk iman eden h�r erkeklerin; ra�it halifelerin, a�ere-i m�be��erenin ilki. C�miu'l Kur'an, es-S�dd�k, el-Atik lakaplar�yla bilinen b�y�k sahabi.

Kur'�n-� Kerim'de hicret s�ras�nda Ras�lullah'la beraber olmas�ndan dolay�, "...ma�arada bulunan iki ki�iden biri..." (et-Tevbe, 9/40) �eklinde ondan bahsedilmektedir. As�l ad� Abd�lk�be olup, �sl�m'dan sonra Ras�lullah (s.a.s.)'in ona Abdullah ad�n� verdi�i kaydedilir. Azaptan azad edilmi� m�n�s�na "atik"; d�r�st, sad�k, emin ve iffetli oldu�undan dolay� da "s�ddik" l�kab�yla an�lm��t�r. "Deve yavrusunun babas�" manas�na gelen Eb� Bekir ad�yla me�hur olmu�tur. Teym o�ullar� kabilesinden olan Eb� Bekir'in nesebi M�rre b. K�'b'da Ras�lullah'la birle�ir. Anas�n�n ad� �mm�'l-Hayr Selma, babas�n�n ki Eb� Kuhafe Osman'd�r. K�nyesi Abdullah b. Osman b. Amir b. Amir... b. Murra ...et-Teym�'dir. Bedir sava��na kadar m��rik kalan o�lu Abdurrahman d���nda b�t�n ailesi m�sl�man olmu�tur. Babas� Eb� Kuhafe, Eb� Bekir'in halifeli�ini ve �l�m�n� g�rm��t�r. Hz. Eb� Bekir'in Ras�lullah (s.a.s.)'den bir veya �� ya� k���k oldu�u zikredilmi�tir. �sl�m'dan �nce de sayg�n, d�r�st, ki�ilikli, putlara tapmayan ve evinde put bulundurmayan "hanif" bir tacir olan Eb� Bekir, �l�m�ne kadar Hz. Peygamber'den hi� ayr�lmam��t�r. B�t�n servetini, kazanc�n� �sl�m i�in harcam��, kendisi sade bir �ekilde ya�am��t�r.

Hz. Eb� Bekir, Fil y�l�ndan iki sene birka� ay sonra 571'de Mekke'de d�nyaya gelmi�, g�zel hasletlerle tan�nm�� ve iffetiyle ��hret bulmu�tur. ��ki i�mek c�hiliye d�neminde �ok yayg�n bir �det oldu�u halde o hi� i�memi�tir. O d�nemde Mekke'nin ileri gelenlerinden olup Araplar�n nesep ve ahb�r ilimlerinde me�hur olmu�tur. Kuma� ve elbise ticaretiyle me�gul olurdu; sermayesi k�rk bin dirhemdi ki, bunun b�y�k bir k�sm�n� �sl�m i�in harcam��t�r. Ras�lullah'a iman eden Eb� Bekir (r.a.) �sl�m d�vet�ili�ine ba�lam��, Osman b. Aff�n, Z�beyr b. Avv�m, Abdurrahman b. Avf, Sa'd b. Eb� Vakkas ve Talha b. Ubeydullah gibi �sl�m'�n y�celmesinde b�y�k emekleri olan ilk m�sl�manlar�n bir �o�u �sl�m'� onun d�vetiyle kabul etmi�lerdir.

Hz. Eb� Bekir hayat� boyunca Ras�lullah'�n yan�ndan ayr�lmam��, �ocuklu�undan itibaren aralar�nda b�y�k bir dostluk kurulmu�tur. Ras�lullah bir�ok hususlarda onun g�r���n� tercih ederdi. Um�m� ve hus�s� olan �nemli i�lerde ash�b�yla m��avere eden Peygamber (s.a.s.) baz� hususlarda �zellikle Eb� Bekir'e dan���rd�. (�bn Haldun, Mukaddime, 206). Araplar ona "Peygamber'in veziri" derlerdi.

Teymo�ullar� kabilesi Mekke'de �nemli bir yere sahipti. Ticaretle u�ra��yorlar, toplumsal temaslar� ve geni� k�lt�rl�l�kleri ile tan�n�yorlard�. Hz. Eb� Bekir'in babas� Mekke e�raf�ndand�. Hz. Eb� Bekir, c�hiliye d�neminde de g�zel ahl�k� ile t�n�nan, sevilen bir ki�i idi. Mekke'de "e�nak" diye bilinen kan diyeti ve kefalet �denmesi i�lerinin y�r�t�lmesiyle g�revliydi. Muhammed (s.a.s.) ile b�y�k bir dostluklar� vard�. S�k s�k bulu�ur, Allah'�n birli�i, Mekke m��riklerinin durumu ve ticaret gibi konularda m���vere ederlerdi. �kisi de c�hiliye k�lt�r�ne kar��yd�lar, �iir yazmaz ve �iiri sevmezlerdi, daha ziyade tefekk�r ederlerdi.

�sl�m'� Benimsemesi

Hz. Eb� Bekir, Hira da��ndan d�nen Hz. Muhammed ile kar��la�t���nda, Ras�lullah (s.a.s.) ona, "Allah'�n el�isi" oldu�unu s�yleyip "Yaratan Rabbinin ad�yla oku" (el-Al�k, 96/1) diye ba�layan �yetleri bildirdi�i zaman hemen ona: "Allah'�n birli�ine ve senin O'nun ras�l� oldu�una iman ettim" demi�tir. Hz. Hatice'den sonra Ras�lullah'a ilk iman eden odur. Hz. Peygamber (s.a.s.) �sl�m'� tebli�inin ilk zamanlar�nda kiminle konu�tuysa en az�ndan bir teredd�t g�rm��, ancak Eb� Bekir �eksiz ve teredd�ts�z bir �ekilde kabul etmi�tir. Hatta Hz. Peygamber (s.a.s.), "B�t�n insanlar�n iman� bir kefeye, Eb� Bekir'in ki bir kefeye konsa, onun iman� a��r basard� " diye l�tif bir benzetme de yapm��t�r. M�'min Eb� Bekir, hayat�n�n sonuna kadar t�m varl���n� �sl�m'a adam��, b�t�n hay�rl� i�lerde en ba�ta gelmi�tir.

Eb� Bekir Mekke d�neminde g��l� kabilelere mensup ki�ileri �sl�m'a kazand�rmaya �al��t�, �te yandan m��riklerin i�kencelerine maruz kalan g��s�zleri, k�leleri korudu; servetini eziyet edilen k�leleri sat�n al�p azad etmekte kulland�. Bil�l, Habbab, L�beyne, Eb� Fukayhe, Amir, Zinnire, Nahdiye, �mm� Ubeys bunlardand�r. Kendisi de Mescid-i Haram'da m��riklerin sald�r�s�na u�ram��t�. Eb� Bekir, iman ettikten sonra �sl�m'� tebli�e gizli gizli devam ediyordu. Annesi, kar�s� �mm� Ruman ve k�z� Esma da iman etmi�, fakat o�ullar� Abdullah, Abdurrahman ve babas� Eb� Kuhafe hen�z iman etmemi�lerdi. Osman b. Affan, Sa'd b. Eb� Vakkas, Abdurrahman b. Avf, Z�beyr b. Avv�m, Talha b. Ubeydullah gibi ilk m�sl�manlar� �sl�m'a d�vet eden odur. M��riklerin eziyetleri �o�al�p m�sl�manlara yap�lan bask�lar artt�ktan sonra Hz. Peygamber Hz. Eb� Bekir'e de Habe�istan'a g�� etmesini s�ylemi� ve Eb� Bekir yola ��km��; ancak Berk�'l-G�m�d'da Mekke'nin ileri gelen kabilelerinden �bn Dugunne ile kar��la�t���nda �bn Dugunne onu himayesine ald���n� ve Mekke'ye d�nmesi gerekti�ini belirterek, ikisi birlikte Mekke'ye d�nm��lerdir. Ancak �artl� olarak Eb� Bekir'i himayesine alan �bn Dugunne, Eb� Bekir'in a��ktan a���a ibadet etmesi ve inanc�n� yaymaya devam etmesi sebebiyle �artlar� yerine getirmedi�ini iddia ederek ona ibadetini gizli yapmas�n� s�yledi�inde Eb� Bekir, onun himayesine ihtiyac� olmad���n�, zaten kendisine s�z de vermedi�ini ifade etmi�ti: "Senin himayeni sana i�de ediyorum. Bana Allah'�n himayesi yeter." B�ylece on�� y�l Mekke'de Ras�lullah'�n yan�nda kalan Hz. Eb� Bekir, Hz. Ai�e'nin riv�yetine g�re, Ras�lullah hicret emrini al�p Eb� Bekir'e gelerek ona beraberce hicret edeceklerini s�yleyince Eb� Bekir sevin�ten a�lamaya ba�lam��t� (�bn Hi��m, es-Sire, II, 485).

Hz. Peygamber'in bir gecede Mekke'den Kud�s'e oradan Sidret�'l M�nteha'ya gitti�i �sra ve Mir�c * h�disesini duyan m��rikler bunu Hz. Eb� Bekir'e yeti�tirdikleri zaman; "O dediyse do�rudur." demi�tir. Bu s�z�nden sonra Ebu Bekir'e; ihl�sl�, asla yalan s�ylemeyen, �z� do�ru, itikad�nda ��phe olmayan anlam�nda, "S�dd�k" l�kab� verildi. Kur'an t�biriyle, "O, ne iyi arkada�t� " (en-Nis�, 4/69) denilebilir.

��te o "S�dd�k" ile o "Em�n", o iki arkada� beraberce Sevr da��ndaki ma�araya hareket ederek hicret etmi�lerdir.

Hicreti

Sevr ma�aras�na ilk giren Hz. Eb� Bekir, (r.a.) ma�arada ke�if yapt�ktan sonra Ras�lullah i�eri girmi�tir. Eb� Bekir'in k�z� Esma yolda yemeleri i�in az�klar�n� haz�rlam��t�. Onlar Mekke'den ayr�l�nca m��rikler her tarafa adamlar�n� yollayarak aramaya ba�lad�lar. Kurey� kabilesinin m��rikleri Eb� Cehil ba�kanl���nda Esma'n�n evini arad�lar, hakaret edip dayak att�lar.

Hz. Eb� Bekir (r.a.) hicret yolculu�una ��karken yan�na b�t�n paras�n� alm��t�. Buna ra�men k�z� Esma onun nerede oldu�unu, nereye gitti�ini k�firlere s�ylememi�tir. �z s�ren Mekkeli m��rikler Sevr ma�aras�na kadar geldiler. Ras�lullah bu s�rada Kur'�n'da anlat�ld��� bi�imde ��yle diyordu: "�z�lme, Allah bizimledir" (et-Tevbe, 104/40). Nitekim Allah ona g�ven vermi�, g�remedikleri askerleriyle onu desteklemi�tir; Allah g��l�d�r, hakimdir. K�firler t�m aramalara ra�men onlar� bulamad�lar. Ma�arada �� g�n kald�ktan sonra Medine'ye y�nelen Ras�lullah ile Eb� Bekir Kuba'ya vard�lar.

Eb� Bekir ma�arada kald�klar� g�n� ��yle anlat�r: "Ras�lullah (s.a.s.) ile beraber bir ma�arada bulundum. Bir ara ba��m� kald�r�p bakt�m. O anda Kurey� casuslar�n�n ayaklar�n� g�rd�m. Bunun �zerine, 'Ya Ras�lullah, bunlardan birka�� g�z�n� a�a�� e�se de baksa muhakkak bizi g�r�r' dedim. O, 'Sus ya Eb� Bekir. �ki yolda� ki, Allah onlar�n ���nc�s� ola, endi�e edilir mi?' buyurdu.

Kuba'da �� g�n kalan Ras�lullah ile Hz. Eb� Bekir nihayet Medine'ye vard�lar. Medine'de Hz. Eb� Bekir humma hastal���na tutuldu. Hastal�k ilerleyip yata�a d��t���nde Ras�lullah, "Allah'�m Mekke'yi bize sevgili k�ld���n gibi Medine'yi de bize sevgili k�l, hummay� bizden uzakla�t�r' diye dua etti�i zaman Hz. Eb� Bekir ve hasta olan di�er sah�b�ler iyile�tiler. Bu arad� Hz. �i�e ile Hz. Muhammed (s.�.s.)'in d���nleri yap�ld�. Mescidi Neb� in�� edildi. Masraflar�n bir k�sm�n� Hz. Eb� Bekir kar��lad�. Medine'de karde�lik tesis edildi�inde Eb� Bekir'in karde�li�i Harise b. Zeyd oldu.

Hz. Eb� Bekir Medine'de Mescidi Neb�'nin in�as�na kat�ld�. Ras�lullah �sl�m'� yaymak ve d��manlar hakk�nda bilgi toplamak i�in seriyye denilen ke�if kollar�n� Medine d���na g�nderiyor, bunlara bazen Hz. Eb� Bekir de kat�l�yordu. Ras�lullah ile birlikte bizzat �arp��t��� sava�larda (Bedir'de, Uhud'da, Hendek'te) Eb� Bekir de yer ald�. O, M�reysi, Kurayza, Hayber, Mekke, Huneyn, Taif gazvelerinde de bulundu. Ras�lullah'�n bizzat idare etti�i harplere gazve denir. Eb� Bekir, bu s�z� ge�en b�y�k sava�lardan ba�ka, otuzdan fazla gazveye kat�lm��t�r. �arp��ma olmaks�z�n Veddan, Buvat, Bedr-i �l�, U�eyre gazveleriyle de d��manlar itaat alt�na al�nm��t�r. B�t�n bu gazvelerde Hz. Eb� Bekir, Ras�lullah'�n en yak�n�nda yer alm�� olup onun "veziri" gibi idi. Bedir'de, o�lu Abdurrahman m��rikler saf�nda yer ald���nda Eb� Bekir o�luyla �arp��m��t�r. Sadece o de�il, Bedir'de bir�ok sah�b�, o�lu, karde�i, babas�, day�s� ile �arp��m��t�. Bedir sava��, m�sl�manlar�n �sl�m'� her�eyden �st�n tuttuklar�n�, Allah i�in en yak�nlar� olan m��rikleri kan ba�� veya kabile taassubu i�inde kalmadan, ba�ka insanlardan ay�rdetmeden �ld�rd�klerini g�stermektedir. Ras�lullah'�n bir amcas� Hamza, �sl�m ordusu saf�ndayken �teki amcas� Abbas, d��man saf�ndayd�. Ye�eni Ubeyde kendi yan�ndayken, �teki ye�enleri Eb� S�fyan ve Nevfel m��riklerle beraberdi. Hatt� k�z� Zeyneb'in e�i Eb�'l-As da Ras�lullah'a kar�� m��riklerle birlikte sava��yordu.

Hicretin 9. y�l�nda Medine'de b�y�k bir k�tl�k oldu. Bu arada Bizans �mparatoru, �am'da Hicaz b�lgesini istil� etmek �zere b�y�k bir ordu haz�rlad�. Ras�lullah, bu orduya kar�� �sl�m ordusunu haz�rlarken, k�tl�k sebebiyle zorluklarla kar��la�t�. Eb� Bekir mal�n�n hepsini bu ordunun haz�rlanmas�nda kulland�. Onuncu y�lda "Ved� Hacc�"nda bulunan Allah'�n Ras�l�, onbirinci y�lda hastaland�.

Hil�feti

Hicr� onbirinci y�lda hastalanan Ras�lullah (s.a.s.) 13 Rebiy�levvel Pazartesi g�n� (8 Haziran 632) vef�t etti. Onun vef�t�n� duyan m�sl�manlar b�y�k bir �z�nt�ye kap�ld�lar ve ilk anda ne yapmalar� gerekti�ine karar veremediler. Ama o da bir �l�ml�yd�. Hz. �mer, onun Hz. Musa gibi Rabbi ile bulu�maya gitti�ini, O'nun i�in "�ld�" diyen olursa ellerini kesece�ini s�yl�yordu. Eb� Bekir, Ras�lullah'�n iyi oldu�u bir s�rada ondan izin alarak k�z�n�n yan�na gitmi�ti. Vef�t haberini duyar duymaz hemen geldi, Ras�lullah'� aln�ndan �pt� ve "Babam ve anam sana fed� olsun ya Ras�lullah. �l�m�nde de ya�am�ndaki kadar g�zelsin. Senin �l�m�nle peygamberlik son bulmu�tur. ��n�n ve �erefin o kadar b�y�k ki, �zerinde a�lamaktan m�nezzehsin. Y� Muhammed, Rabbinin kat�nda bizi unutma; hat�r�nda olal�m ..." dedi. Sonra d��ar� ��k�p �mer'i susturdu ve; "Ey insanlar, Allah birdir, O'ndan ba�ka il�h yoktur, Muhammed O'nun kulu ve el�isidir. Allah apa��k hakikattir. Muhammed'e kulluk eden varsa, bilsin ki o �lm��t�r. Allah'a kulluk edenlere gelince, ��phesiz Allah diri, b�k� ve ebed�dir. Size Allah'�n �u buyru�unu hat�rlat�r�m: "Muhammed sadece bir el�idir. Ondan �nce de peygamberler gelip ge�mi�tir. Simdi o �l�r veya �ld�r�l�rse siz �k�elerinizin �zerinde geriye mi d�neceksiniz? Kim �k�esi �zerinde geriye d�nerse Allah'a hi�bir ziyan veremez. Allah ��kredenleri m�k�fatland�racakt�r" (�l-u �mr�n, 3/144). Allah'�n kitab� ve Ras�lullah'�n s�nnetine sar�lan do�ruyu bulur, o ikisinin aras�n� ay�ran sap�t�r. �eytan, peygamberimizin �l�m� ile sizi aldatmas�n, dininizden sapt�rmas�n. �eytan�n size ula�mas�na f�rsat vermeyiniz" (�bn Hi��m, es-Sire, IV, 335; Taber�, T�rih, III, 197,198).

Hz. Eb� Bekir bu konu�mas�yla orada bulunanlar� teskin ettikten sonra Ras�lullah'�n te�hiziyle u�ra��rken, Ens�r, Ben� S�ide sakifesinde toplanarak Hazrec'in reisi olan Sa'd b Uh�de'yi Ras�lullah'tan sonra halife tayini i�in bir araya gelmi�lerdir. Eb� Bekir, Hz. �mer, Eb� Ubeyde ve Muhacirlerden bir grup hemen Ben� Sa�de'ye gittiler. Orada Ens�r ile konu�ulduktan ve hil�fet hakk�nda �e�itli m�zakereler yap�ld�ktan sonra Hz. Eb� Bekir, �mer ile Eb� Ubeyde'nin ortas�nda durdu ve her ikisinin ellerinden tutarak ikisinden birine bey'at edilmesini istedi. O, kendisini halife olarak �ne s�rmedi. Hz. Eb� Bekir'in konu�mas�ndan sonra Hz. �mer at�larak hemen Eb� Bekir'e bey'at etti ve, "Ey Eb� Bekir, m�sl�manlara sen Ras�lullah'�n emriyle namaz k�ld�rd�n. Sen onun halifesisin ve biz sana bey'at ediyoruz. Ras�lullah'a hepimizden daha sevgili olan sana bey'at ediyoruz" dedi. Hz. �mer'in bu �ni davran��� ile orada bulunanlar�n hepsi Eb� Bekir'e bey'at ettiler. Bu �zel bey'attan sonra ertesi g�n Mescid-i Neb�'de Hz. Eb� Bekir b�t�n halka hutbe okudu ve resmen ona bey'at edildi. Ras�lullah'�n defni sal� g�n� ger�ekle�irken, onun nereye defnedilece�i hakk�nda da bir ihtil�f meydana geldi�inde Hz. Eb� Bekir yine firasetini ortaya koydu ve "Her peygamber �ld��� yere defnedilir" hadisini ashaba hat�rlatarak bu ihtil�f� giderdi. Ras�lullah'�n cenaze namaz� imams�z olarak gruplar halinde k�l�nd�. B�t�n bunlar olurken, Hz. Ali'nin Hz. Fat�ma'n�n evinde Ha�imo�ullar� ve yanda�lar� ile topland��� ve bey'ata ilk zamanlar kat�lmad��� nakledilir. Hz. Ali riv�yetlere g�re, el-Bey'at�'l-K�br�'ya bey'at edildi�i haberini al�r almaz, elbisesini yar�m yamalak giydi�i halde evden f�rlam�� ve gidip Hz. Eb� Bekir'e bey'at etmi�tir (Taber�, T�rih, III, 207). Onun aylarca Hz. Eb� Bekir'e bey'at etmedi�i haberleri ger�e�e uygun olmasa gerektir. ��nk� onun Eb� Bekir'in �st�nl���n� bildi�i, onun hakk�nda yapt��� konu�malar ve tarihin ak���, di�er riv�yetlere ayk�r�d�r.

R�sulullah'�n en yak�n ash�b� aras�nda -hatt� Eb� Bekir ile �mer aras�nda- zaman zaman ihtil�flar, g�r�� ayr�l�klar� meydana gelmi�se de ilk iki halife zaman�nda da g�r�ld��� gibi d�ima birliktelik devam ettirilmi�tir. Anla�mazl�k gibi g�r�nen h�diselerin bir�o�unda huy ve karakter farkl�l��� rol oynuyordu. Mesel� Eb� Bekir yumu�ak ve s�kin davran�rken, �mer sertlik yanl�s�yd�. Ama her zaman birlikte hareket ettiler. Eb� Bekir'in y�netiminde, Hz. Ali ve Z�beyr b. Avvam Ridde sava�lar�nda kararlar�n i�inde, namazlarda Eb� Bekir'in arkas�nda yer alm��lard�r (�bn Kesir, el-Bid�ye ve'n Nih�ye, V, 249). Hz. Ali, Ras�lullah'�n bir vasiyeti olsayd� �l�nceye kadar onu yerine getirece�ini s�ylemi� (Taber�, a.g.e., IV, 236) ancak, �bn Abbas'�n Ras�lullah hastaland��� zaman ona gidip hil�fet i�ini sormak istemesini geri �evirmi�tir. Yani Hz. Eb� Bekir'in halifeli�ine kar�� kimseden bir ��k�� olmam��t�r. Zaten tabii, f�tr�, akli ve maslahata uygun olan da onun halifeli�idir. Hz. Peygamber �lmeden �nce yaz�l� bir ahidname b�rakmam��, ancak Hz. Eb� Bekir'in faziletine dair Mescid'de konu�mu�, hasta yata��ndayken onu �srarla �a��rtm�� ve yerine �mam t�yin etmi�tir.

Hz. Eb� Bekir, kendisine Ras�lullah'�n miras�ndan pay almak i�in gelen Hz. F�t�ma'ya, "Ras�lullah'�n yapt��� hi�bir �eyi yapmaktan geri durmam" diyerek, F�t�ma'n�n peygamberin k�z� olmas�n� dinin �st�n tutulmas�ndan daha �nemsiz g�rm�� ve Ras�lullah'�n yan�ndayken ondan ne duymu�, ne g�rm��se onu tatbik etmi�tir (Taber�, III, 220). Sonralar� Hz. Ali'nin hil�feti zaman�nda F�t�ma'ya -ki, Eb� Bekir'e gidip miras isterken onu savunmu�tu- mirastan hi�bir �ey vermemesi de ash�b�n Ras�lullah'�n s�nnetine nas�l itaat ettiklerinin delilidir (�bn Teymiye, Minh�c'�s-S�nne, III, 230). Hz. Eb� Bekir "Ras�lullah'�n Halifesi" se�ildikten sonra Mescid'de yapt��� konu�mada, "Sizin en hay�rl�n�z de�ilim, ama ba��n�za ge�tim; g�revimi hakk�yle yaparsam bana yard�m ediniz, yan�l�rsam do�ru yolu g�steriniz; ben Allah ve Ras�l�'ne itaat etti�im m�ddet�e siz de bana itaat ediniz, ben isyan edersem itaatiniz gerekmez..." demi�tir (�bn Hi��m, es-Sire, IV, 340-341; Taber�, T�rih, III, 203).

M�rtedlerle M�cadele, Irak ve Suriye F�t�hat�

Hz. Eb� Bekir Ras�lullah'�n halifesi olduktan sonra, onun vef�t�yla Arabistan'da Mekke ve Medine d���ndaki b�lgelerde g�r�len dinden d�nme hareketlerine, yalanc� peygamberlere, "namaz k�lar�z, ama zek�t vermeyiz" diyenlere kar�� sava� a�t�. Esvedu'l-Ans�, M�seylemet�'l-Kezz�b, Secah, Tuleyha gibi yalanc� peygamberlerle yap�lan sava�larla bu zararl� unsurlar yok edilmi�, isyan bast�r�lm��, zek�t yeniden toplanmaya ve Beyt�'l-Mal'e konulup da��t�lmaya ba�lanm��t�r. Ras�lullah'�n haz�rlad���, ancak vef�t� sebebiyle bekleyen �s�me ordusunu �rd�n'e yollayan Eb� Bekir, Bahreyn, Umman, Yemen, M�hre isyanlar�n� bast�rm��t�r. ��te isyanc�larla m�c�dele edilirken, d��ta da iki b�y�k imparatorlu�un, �ran ve Bizans'�n ordular�yla kar��la��lm��t�r. H�re, Ecn�din ve Enb�r, sava�larla �sl�m diyar�na kat�lm��, Irak fethedilmi�, Suriye'nin de �nemli kentleri ele ge�irilmi�tir. Yerm�k sava�� devam ederken Hz. Eb� Bekir vef�t etmi�tir. Onun ordusuna verdi�i ���tlerde �u ibareler vard�r: "Kad�n, �ocuk ve ya�l�lara dokunmay�n, yemi� veren a�a�lar� kesmeyin, ma'mur bir yeri tahrip etmeyin, haddi a�may�n, korkmay�n." Ger�ekten �sl�m ordusu fethetti�i yerlerde kimseye zulmetmemi�, adaletiyle d��manlar�n takdirini kazanm��, m�sl�man olmay�p da cizye vererek �sl�m'�n himayesine giren milletler huzur ve emniyet i�inde ya�am��lard�r.

Kur'�n-� Ker�m'in Toplanmas�, "Mushaf''�n Meydana gelmesi

Hz. Eb� Bekir, Ridde harplerinde, vahiy k�tiplerinin ve kurr�'n�n bir�o�unun �ehid olmas� �zerine, Hz. �mer'in Kur'�n'�n toplanmas� fikrine �nce s�cak bakmam��sa da sonra ona hak vererek, Kur'�n �yetlerinin toplanmas�n� sa�lam��t�r. Ras�lullah zaman�nda peyderpey inen vahiy, k�tiplerce ceylan derilerine, beyaz ta�lara, enli hurma dallar�na yaz�ld��� gibi, ash�b�n �o�u da Kur'�n h�f�z� idi. Ancak, yaz�l� olan �yetler da��n�kt�, kurr� da azal�nca Kur'�n'�n muhafazas� hususunda endi�e edildi. Eb� Bekir, Zeyd b. S�bit'in ba�kanl���nda bir heyet te�kil ederek, herkesin elindeki �yetleri getirmesini emretti. Ayr�ca ��hitlerle �yetler do�rulan�yor, kurr�' ile te'kid ediliyordu. B�ylece b�t�n �yetler topland� ve "Mushaf" meydana getirildi. Bu Mushaf Eb� Bekir'den �mer'e, ondan da k�z� Hafsa'ya ge�ti ve Hz. Osman zaman�nda �o�alt�larak D�r�'l-�slam'�n b�t�n vil�yetlerine da��t�ld�.

Vef�t�

Hil�feti iki sene �� ay gibi �ok k�sa bir m�ddet s�rmesine ra�men Hz. Eb� Bekir zaman�nda �sl�m devleti b�y�k bir geli�me g�stermi�tir. Hz. Eb� Bekir Hicr� 13. y�lda Cem�ziyel�hir ay�n�n ba��nda hicretten sonra Medine'de yakaland��� hastal���n�n ortaya ��kmas� �zerine yata�a d���nce yerine �mer'in namaz k�ld�rmas�n� istedi. Ash�bla isti��re ederek Hz. �mer'i halifeli�e uygun g�rd���n� s�yledi. Hz. �mer'in sert ve kaba olu�u gibi baz� itirazlara cevap verdi ve hil�fet ahitnamesini Hz. Osman'a yazd�rd�. Eb� Bekir (r.a.) de, �ok sevdi�i Ras�lullah gibi altm���� ya��nda vef�t etti. Vasiyeti gere�i Ras�lullah'�n yan�na -omuz hizas�nda olarak- defnedildi. B�ylece bu iki b�y�k insan�n, iki b�y�k dostun, kabirlerinde de birliktelikleri devam etti.

Ki�ili�i ve Y�netimi

T�cir olarak geni� bir k�lt�re sahip olan Hz. Eb� Bekir, d�r�stl��� ve takv�s� ile ash�b i�inde ilk s�rada yeral�r. Karakteri; yumu�ak huyluluk, �ok d���n�p �ok az konu�mak, tev�zu ile belirgindi. Hz. �i�e'nin riv�yetine g�re, "g�z� ya�l�, g�nl� h�z�nl�, sesi zay�f" biri idi. C�hiliye d�neminde m��rikler ona g�venir, diyet ve bor�-alacak i�lerinde onu hakem tan�rlard�. Ras�lullah'�n en sad�k dostu olan Eb� Bekir'in Mir�c olay�nda sergiledi�i sonsuz ba�l�l�k �rne�i ona "es-S�dd�k" l�kab�n� kazand�rm��t�r. O bu olayda "O ne s�yl�yorsa do�rudur" demi�tir. C�mertlikte ondan �st�n� de yoktur. B�t�n mal�n� m�lk�n� �sl�m i�in harcam��, vef�t ederken vasiyetinde, halifeli�i m�ddetince ald��� maa�lar�n, topraklar�n�n sat�larak i�de edilmesini istemi� ve geride bir deve, bir k�leden ba�ka bir�ey b�rakmam��t�r. D�rt e�inden alt� �ocu�u olan Eb� Bekir, k�z� �i�e'yi Ras�lullah ile hicretten sonra evlendirmi�tir (Tabakat-� �bn Sa'd, VI, 130 vd.; �bnu'l-Esir, II, 115 vd).

Hicret s�ras�nda ma�arada iken aya��n� bir y�lan soktu�unda ve aya�� ac�d���nda o s�rada dizine yat�p uyumu� olan Peygamber'i uyand�rmamak i�in sesini ��karmamas�, a�larken Hz. Peygamber uyan�p ne oldu�unu sordu�unda, "Anam-babam sana fed� olsun ya Ras�lullah" demesi olay� Eb� Bekir'in Ras�lullah'a olan ba�l�l���n�n �rneklerinden sadece biridir. Hz. Eb� Bekir'in beyaz y�zl�, zay�f, do�an burunlu, sakallar�n� k�na ve �ivit otuyla boyayan sakin bir adam oldu�u riv�yet edilir (�bn�'l Esir, el-K�mil fi't-T�rih, II, 419-420). Ras�lullah'tan sonra bu �mmetin en hay�rl�s� Eb� Bekir'dir. O, Hz. Peygamber'in veziri, fetv�larda en yak�n� idi. Ras�lullah'�n, "�nsanlardan dost edinseydim, Eb� Bekir'i edinirdim" (Buh�ri, Sal�t, 80: M�slim, Mes�cid, 38: �bn M�ce, Mukaddime, II) ve "Herkeste iyiliklerimin kar��l��� vard�r, Eb� Bekir hari�" demesi ve son hutbesinde, "Allah, kullar�ndan birini d�nya ile kendi kat�nda olan �eyleri tercih hususunda serbest b�rakt�; kul, Allah kat�nda olan� tercih etti'' diye Eb� Bekir'i �vmesi ve mescide a��lan t�m kap�lar� kapatt�r�p yaln�z Hz. Eb� Bekir'in kap�s�n� a��k b�rakmas� ona verdi�i de�eri g�stermektedir.

Hz. Eb� Bekir'in nasslara ayk�r� hi�bir g�r��� bize ula�mam��t�r, ��nk� b�yle bir reyi yoktur. Eb� Bekir n�sih s�nneti �ok iyi biliyor, Ras�lullah'� herkesten �ok tan�yordu. Bu y�zden hil�fetinde kendisine kar�� i�te muh�lif bir hareket olmam�� ve fitneler g�r�lmemi�tir (Buh�ri, Fed�il�'l-Ash�b�'n-Neb�, 3 ). �htil�f veya ihtil�flarda ��z�ms�zl�k, bid'atler onun devrinde ya�anmam��t�r. "�z�lme, Allah bizimle beraberdir" buyuran Ras�lullah'�n haberi sanki l�f�zda ve m�n�da Hz. Eb� Bekir'de z�hir olmu�tur (�bn Teymiye, K�lliyat Terc�mesi, �stanbul 1988, IV, 329).

Kaynaklarda onun, "Ben ancak Ras�lullah'a t�biyim, birtak�m esaslar koyucu de�ilim" diye kararlar�nda �ok titiz davrand��� zikredilir (Taber�, IV, 1845; �bn Sa'd, III, 183). Bir meseleyi hallederken �nce Kur'�n'a bakar, bulamazsa S�nnet'te ara�t�r�r, orda da bulamazsa ash�bla isti��re eder ve ictihad ederdi. Ganimetin b�l���m� meselesinde Muh�cir-Ens�r e�itli�i'nin ihtil�fa yol a�mas�nda �mer'in Muh�cirlere daha �ok pay verilmesini savunmas�na ra�men ganimeti e�it olarak b�l��t�rm��t�r. O sebeple hil�fetinde huzursuzluk ��kmad�. Ras�lullah ve kendisi, bir mecliste bir anda verilen �� tal�k� bir tal�k saym��lar, bu daha sonra-bir�ok "maslahat gere�i" diye yap�lan de�i�iklik gibi- �� tal�k say�lm��t�r. Yani Eb� Bekir, Ras�lullah'�n t�m uygulamalar�n� aynen tatbik etmek istemi�; bazen -kalpleri �sl�m'a �s�nd�rmak istenenlere toprak vermesi gibi- maslahat gere�i veya zaman�n de�i�mesiyle h�k�mlerin de�i�mesini s�yleyen ash�b�na uymu�tur. M�sl�manlar hen�z otuzsekiz ki�iyken Mekke'de Mescid-i Haram'da �sl�m'� tebli� eden ve m��riklerce d�v�len Eb� Bekir'e hil�fetinde "Halifet-u Ras�lillah" denilmi�, sonraki halifelere ise "Em�r�'l-M�'min�n" denilmi�tir. M�l� i�lerini Eb� Ubeyde, kad�l�k ve kaz� i�lerini Hz. �mer, k�tipli�ini Zeyd b. S�bit ve Hz. Ali, ba�kumandanl���n� �s�me ve Halid b. Velid yapm��t�r. Medine D�r�'l-�sl�m'�n ba�kenti olmu�, Mekke, Taif, San'a, Hadramevt, Havlan, Zebid, Rima, Cened, Necran, Cure�, Bahreyn vil�yetlere ayr�lm��t�r. Y�netimi merkez� olup, ganimetlerin be�te biri Beyt�'l-Mal'de toplanm��t�r.

Hz. Eb� Bekir, Mukill�n* denilen �ok az hadis riv�yet eden ash�bdan say�l�r. O, yan�l�p da yanl�� bir�ey s�ylerim korkusuyla yaln�zca y�z k�rk iki hadis riv�yet etmi� veya ondan bize bu kadar hadis riv�yeti nakledilmi�tir. Hutbe ve ���tlerinden baz�lar� ��yledir:

"Ras�lullah vahy ile korunuyordu. Benim ise beni yaln�z b�rakmayan bir �eytan�m vard�r... Hay�r i�lerinde acele edin, ��nk� arkan�zdan acele gelen eceliniz var... Allah i�in s�ylenmeyen bir s�zde hay�r yoktur... Herhangi bir yericinin yermesinden korktu�u i�in hakk� s�ylemekten �ekinen kimsede hay�r yoktur... Amelin s�rr� sab�rd�r... Hi� kimseye imandan sonra sa�l�ktan daha �st�n bir nimet verilmemi�tir... Hesaba �ekilmeden kendinizi hesaba �ekiniz (Ayr. bk. Eb� Nuaym, H�lye, l )