İSLAM MERKEZİ

AHLAKLI OLAN KINANIYORDU

Lüt aleyhisselâm, Semûd kavmine gönderilen bir peygamberdir. Semûd kavmi, Lût gölü civarında yaşamaktaydı. Bu kavim putlara tapıyor, yol kesip soygunculukla geçiniyorlardı. Ahlâksızlığın her türlüsünü yapıyorlardı. Fuhuş, alenî olarak yapılıyor, bu işleri yapmıyanlar ayıplanıyordu. Livata çok yaygın Bir hâl almıştı.
Lût aleyhisseiâm, böyle bir kavmi ıslâh için gönderilmişti. Kavmin ileri gelenlerini toplayıp, onlara buyurdu ki:
•Ey insanlar, Allahü Teâiâ'dan korkunuz! O'na itâ'at ediniz! Putlara tapmaktan vazgeçiniz! Sizden önce hiçbir kavmin yapmadığı kötü çirkin işleri bırakınız! Ben Allahü Teâlânın gönderdiği peygamberim. Sözlerimi kabul eder, kötü ve çirkin işlerden vazgeçerseniz, dünyada ve âhırette mes'ûd ve huzurlu olacaksınız. Aksi takdirde, dünyada ve âhırette şiddetli azâblara çarptırılırsınız.

Semûd kavmi, bu da'veti kabul etmedikleri gibi, Lût aleyhisselâma düşman öldüler,
Lût aleyhisseiâm, bıkıp durmadan yıllarca, (Bir rivayete g re 40 yıl) onlara nasihat etti. Sonunda kavminin ıslâh olacağından, ümidini kesince:
•Yâ Rabbî, bunlar da'vetimi kabul etmiyorlar. Kabul etmedikleri gibi, bizi korkuttuğun azabı getir, diyorlar. Bunların üzerine hak ettikleri azabı indir. Beni ve bana tâbi olanları bu azâbdan koru, diye Allahü Teâlâ'ya sığınarak .üzüntüsünü arz etti.
Allahü teâlâ buyurdu ki:
•Ben halimim, bana isyan edenlere cezasını vermekte acele etmem. Takdir ettiğim zaman gelince de bir saat ileri ve geri bırakmam.
Azâb etme zamanı gelince, Allahü Teâlâ, Cebrail aleyhisseiâm ile on iki meleği Semûd kavmine gönderdi. Melekler, güzel yüzlü
delikanlılar şeklinde idiler. Lût aleyhissdâma gelip misafir olmak istediklerini bildirdiler. Lût aleyhisseiâm, kapıyı iyice kilitleyip, hanımına, "Bunlar benim misâfirlerimdir, halkın bunlara bir zarar vermesinden korkuyorum. Bunun için misafirlerin geldiğini kimseye haber verme!" buyurdu.
Hanımı, hıyanet edip, herkese, "Evde güzel erkekler var" diye haber verdi. Bunun üzerine, ahlâksız kavim evin etrafına toplandı. Misafirleri istediler. Lût aleyhisseiâm onlara:
•Ey kavmim, bunlar benim misâfirlerimdir. Onlara karşı beni mahcûb etmeyin. Allahtan korkun, buyurdu.
Fakat, halk nasîhattan anlayacak durumda değildi. Kötü isteklerinde ısrar ettiler. Lût aleyhisseiâm, sıkılıp daraldı. Bu durumu gören melekler, kendilerini tanıttılar. Sonra:
•Ey Lût kapıyı aç ve geri çekil. Korkma ve çekinme, içeri gelsinler, dediler.
Halk içeri hücum edince, Cebrail aleyhisseiâm onlara gereken cezayı verdi. Yüzleri siyahlaştı, gözleri görmez oldu.
Allahü teâlâ, Lût aleyhisselâma; esas azabın bu olmadığını bildirirken kendisine inananlarla beraber şehirden çıkmalarını bildirdi.
Sabah vakti olunca Cebrail aleyhisselâm, azgın kavrmin bulunduğu şehri göklere çıkartıp, yere bıraktı. Şehirleri yerin dibine batırdı. Lût aleyhisselâmın münafık hanımı ile beraber bütün kavim helak oldu. Sonra o bölgeden pis kokulu siyah bir su çıkıp göl hâline geldi. Bugün bu göl, Lût gölü ismiyle anılmaktadır. Suyu kokuludur. Suyun görünüşü siyahtır.
Allahü Teâlâya, O'nun peygamberine, dinine inanmıyanların, şehvetlerine düşkün olup, isyan edenlerin sonlarının ne olacağını hatırlatan bu göl asırlardır, ibretle durmaktadır.